Pandemi sonrası yeni normalde değişen, dönüşen ve yeniden kurgulanan sağlık sisteminin konuşulacağı 9. Sağlık Zirvesi’nin açılışında konuşan T.C. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, etkinliğin de teması olan sürdürülebilir sağlık konusuna “Sürdürülebilirlik deyince genellikle finansal bir kaygı akla gelmektedir. Bu eksik bir bakış açısıdır. Pandemi bunu tüm dünyaya ziyadesiyle göstermiş oldu. Bu yolda ihtiyaç duyduğumuz ana unsurlar yetişmiş insan gücü, güçlü sağlık altyapısı, istikrarlı ve kapsayıcı bir sağlık sistemi, işbirliği, siyasi kararlılık ve liderlik ve hepsinden önemlisi fedakarlık ve adanmışlık. Bunlar olmadan topyekun bir mücadelede sürdürülebilir bir sağlıktan bahsetmemiz mümkün değil” sözleri ile değindi.
Pandemi sürecinde insan kaynaklarının finansal kaynaklardan çok daha önemli olduğunu tüm dünyanın gördüğünü dile getiren Koca, kamu, özel ya da üniversite hastanesi olsun tüm sağlık çalışanlarının hastaları iyileştirme ve salgını engelleme adına takdir edilir bir performans ortaya koyduklarını söyledi.
İçinde bulunduğumuz koşullarda tüm kurumların sorumluluk bilinci ile kendine düşen görevi en iyi şekli ile yerine getirme çabasında olduğunu belirten Bakan Koca, “Sağlık sistemimizde rol alan düzenleyici, hizmet sunucu, tedarikçi ve ödeyici kurumlar arasında görev tanımları itibariyle öncelikler farklı olmakta ve bu bazen ayrışma gibi algılanmaktadır. Hızlı karar alma süreçlerinden, kısıtlılıklardan ve genel ekonomik ve sosyal durumdan hareketle ortaya çıkan aksaklıkların iyi niyetle ve karşılıklı anlayışla giderileceğinden şüphe duymuyorum. Normalde planlama ve hizmet arzına yönelik düzenlemeler yapılırken bazen kurumlarımız arasında birbiri ile çelişir gibi görünen yaklaşımlar olabiliyor. Bu farklı yaklaşımlar bazen uygulamaya da dönüşebiliyor. Bu istisnai ve geçici tutarsızlıklar hükümet yapımız sayesinde kısa sürede çözülmektedir. Asıl önemli olan da budur. Tüm paydaşlar olarak hepimiz daha sağlıklı bir toplum olabilmenin mücadelesini veriyoruz.” dedi.
Kamu ve özel sağlık kuruluşlarının birlikte Covid hastalarına kapılarını açtığını ve herkesin elini taşın altına koyduğunu söyleyen Koca, “Hedef müşterek olunca birliğin sağlanması, istikrarın yakalanması zor değildir. Esas olan kamu ve özel sağlık kuruluşlarının bir ayrım gözetmeksizin aynı gayeye hizmet etmesi ve bu gayeye yönelik olarak aralarında işbirliğinin geliştirilmesidir. Devletin görevi bu hedefi gerçekleştirecek planlama ile sağlık kuruluşlarının hizmet vermesini temin etmek ve onları denetlemektir” şeklinde konuştu.
Her krizin içinde fırsatlar barındırdığını ve pandeminin de bu ortak kültürün gelişmesi adına hem devlet hem özel sektör tarafına bir fırsat sunduğunu ifade eden Koca, “Ortak iş yapabilme sayesinde ülkemiz tüm dünyaya tıbbi malzeme desteği sağlamış ve kendi tedavi algoritmasını geliştirerek dünyaya örnek olmuştur. İhtiyaç duyduğu ventilatör gibi cihazları kısa sürede üretebilecek bilgi, beceri ve tesis yatırımına sahip olduğunu da tüm dünyaya göstermiştir. İlaç ve tıbbi cihaz sektörümüz pandemi mücadelesinde motor güçlerimizden olmuştur. Hızla üretime geçerek ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayan, dünyaya ihraç edecek üretim kapasitesi oluşturan sektörümüz bizim için iftihar vesilesi olmuştur” dedi.
Özel sağlık kuruluşlarının yoğun bakım kapasitesi ile kritik ve ağır hastaların tedavisinde önemli bir kaynak sağladığını sözlerine ekleyen Bakan Koca, “Pek çok gelişmiş ülkede pandeminin ilk günlerinde gördüğümüz yoğun bakım kuyrukları, hasta tercih etme tabloları ülkemizde yaşanmamıştır. Bunda özel hastanelerin aktif rol almasının önemli etkisi olmuştur. Pandemi henüz bitmemiş, oluşturduğu tehdit ortadan kalkmamıştır. Hala tedbirleri elden bırakamayız, sağlık kuruluşlarımızdaki, sahadaki teyakkuz halini gevşetemeyiz.
Özel ve kamu hastanelerimiz ile birlikte hazırlıklı olmalıyız. SGK belli bir ödeme dengesini, gelir-gider hesabını gözetme durumunda olan bir kurum. Sadece pandemi süresi ile sınırlı olmayan sürdürülebilirliği muhafaza görevi var” diye devam etti.